7 Mayıs 2014 Çarşamba

Fransız Takımında Kadın Teknik Direktör

Fransa İkinci Ligi takımlarından Clermont Foot yönetimi teknik direktörlüğe Helena Costa'yı getirdi. Tarihi bir olay. İlk defa Avrupa'nın üst düzey beş lig sisteminden birinde ikinci lig düzeyinde bir kadın teknik direktör sahaya çıkacak. Ne diyelim darısı birinci liglerin başına!

Esasında Helena Costa'nın CV'si bir erkekte olsa çoktan birinci ligde bir şans yakalamıştı bence. Benfıca erkek genç takımıyla hem Portekiz hem dünya şampiyonluğu yaşamış biri. Genç takımlarda böylesine bir başarının normalde A takımı için hoca arayan yönetimlerin dikkatini çekmesi beklenir. Çekmesine çekmiştir de, kadın olması sıradaki adaya geçilmesine neden olmuştur büyük ihtimalle.

Ayrımcılığın her türlüsü tüm dünyada, hayatımızın her alanında büyük sorun. Bugün Helena Costa'nın başarısını okurken düşündüm: Futbol ya da daha genelde spor dünyası ayrımcılıkla mücadelede nerede? 2014 yılında ikinci ligde bir erkek takımının kadın teknik direktör atamasını tarihi bir ilk olarak kutluyorsak çok da iyi durumda olduğumuz söylenemez. Ancak tamamen umutsuzluğa kapılmamak lazım. Ayrımcılığa karşı tepkide gittikçe daha sert ve tavizsiz davranmaya başladı spor kamuoyu. Öyle ki bazı olaylar diğer kurum ve camialara da örnek teşkil edebilir. Yakın tarihten sayarsam: LA Galaxy'den Robbie Rogers gay olduğunu açıkladığında futbolcu meslektaşlarından aldığı destek çok önemliydi. Premier Lig'in tartışmasız en iyi istatistiklerinden birine sahip kadın yan hakem Sian Massey hakkında ileri geri konuşan Sky Sports spikerleri Andy Gray ve Richard Keys laflarını yemekle kalmadılar, tıpış tıpış ayrılmak zorunda kaldılar çalıştıkları kanaldan. Keşke cinsiyet ayrımcılığının tespit edildiği her kurumda böyle sert cezalar verilse. Birkaç hafta önce Alves'in atılan muzu yemesiyle başlayan kampanya zihninizdedir hala. Ya NBA'e ne demeli? LA Clippers'ın sahibi Donald Sterling ırkçı söylemi nedeniyle ömür boyu oyundan men edildi! Etnik ayrımcılığa her kurumda bu kadar sert karşı durulsa önemli mesafe katetmez miyiz?

Hasılı, her geçen gün ayrımcılığa daha şiddetli tepki veriyor spor kamuoyu ve kural koyucuları. Ama bu yetmez. Ayrımcılığa karşı dururken, sporda eşitliğe hizmet eden her adımın üzerine titremek, bu çabaları sahiplenmek lazım. Misal, herhalde Fransız ikinci liginde tuttuğunuz favori bir takımınız yoktur. Benim de yoktu birkaç saat öncesine kadar. Artık var. Hocasının arkasında durursa Clermont Foot'luyuz!

Bunlar da ilginizi çekebilir:
Hayırdır Kallstrom, Ramsey, Chamberlain; Gülünecek Bir Şey mi Var Evladım?
Panter Kaleci 3: Takımları Gerideyken Kaleciler Penaltılarda Sağa Atlıyor




Hiç yorum yok: